23 NİSAN KUTLU OLSUN

Münir Bağrıaçık / DieGazete.de

“23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları Almanya’nın başkenti Berlin’de tarihi Brandenburg kapısında görkemli bir şekilde kutlandı. Türkiye’nin dışındaki en büyük 23 Nisan organizasyonuna, her yaştan yaklaşık beş yüz bin kişi katıldı. Berlin başkonsolosu Mustafa Pulat ve eyalet başbakanı Klaus Wowereit’ın himayesinde gerçekleştirilen kutlamalar adeta Berlin’i salladı.”

Çok değil 11 yıl önce haberi bu girişle duyurmuşum Milliyet okurlarına. Ulu Önder Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış” sözlerinden hareketle 23 Nisan ruhunu Berlin’de de yaşatmanın mutluluğunu yaşadık o günlerde. Brandenburg kapısı önündeki alanda başlayan ve “Strasse des 17. Juni”de yüzlerce metrelik bir uzunlukta devam eden kutlamalara, abartmıyorum Berlin’de yaşayan çeşitli halkların mensupları çocuklarıyla birlikte yüzbinleri bulan görkemli bir kitle halinde katılıyordu. O zamanlar “Almanyalı Türklerin, içinde yaşadığı topluma, ekmeğini yediği ülkeye bağlılığının en güzel armağanı, uyum denen o garip sözün ne kadar anlamsız olduğunu gösteren, en büyük kültürel katkı” diye düşünürdüm. Çünkü 60’tan fazla sivil toplum örgütünün desteğiyle kurulan Organizasyon Komitesinin Başkanı Rıza Şahin’in de dediği gibi 23 Nisan’da tüm dünya çocuklarına vereceğimiz barış ve sevgi mesajları, gelecekte pratiğe dönüşecekti. Bugünün çocukları, yarın Almanya’yı ve Berlin’i yönetecek. Hedef bu çocukların kulaklarını 23 Nisan ruhu ile doldurarak gelecekte var olabilecek önyargıların önüne geçileceğine inanırdım.

O zamanlarda 7-8 yaşında olan çocuklar, şimdilerin genç kızları, delikanlıları oldu. O zaman atılan bu barış dolu, bu önyargısız bakış, çocukların ruhuna işletilebilseydi yarınlarda başka türlü bir dünya olacaktı. Belki buradaki Elçiliğimiz ve Başkonsolosluğumuz bu etkinliklere sahip çıksa da Türkiye Cumhuriyeti’nin belki de en büyük ihracatı olacak olan “Yurtta barış, dünyada barış” sözünü pekiştirecek, “Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz” sözleriyle dünyada çocuklara armağan edilmiş yegane bayram düşüncesine sahip çıkılamadı. Rıza Şahin ve organizasyon komitesinin çabalarıyla aralarında bugünün Cumhurbaşkanı Steinmeier olmak üzere birçok dost siyasetçi, Türk geleneklerine uymuş ve makamlarını sembolik de olsa çocuklarımıza devretmişti.

Vizyon sahibi Ali Yıldırım ağabeyimizin insanüstü çabalarıyla Federal Meclis’te “Kinderparlament” toplanmış, onlarca çocuğumuz milletvekili sıralarında oturmuştu. Böylece atalarının geldiği ülkenin değerlerini, içinde yaşadığı bu ülkeye taşıyarak aidiyetini zirveye taşımıştı. Aradan geçen kısa zamanda, önce bizlerin ulusal medya ile bağları koptu. Ardından 23 Nisan Uluslararası Çocuk Festivali sahipsiz kaldı. Elbette bizler de bu noktaya gelen bir kutlamayı sürdürme konusunda yeterli çabayı göstermemiş olabiliriz. Ama Berlin’de gerçekleştirilen dünya çapındaki bu etkinliğe iki ülke de sahip çıkmadı. Türkiyemiz böylece uluslararası en büyük ihracatında kendi bindiği dalı kesti. Almanyamız da toplumsal huzur ve önyargısız bir geleceği görmezden geldi. Yazık oldu!

Bu sözlerime en büyük kanıt da zamanın uyum sorumlusu Günter Piening’in 23 Nisan’ın Berlin’de çok kültürlü yaşamın başarısına bir örnek olduğunu belirten sözleri olmalı. Piening bu bayramın Berlin için bir kazanım olduğunu belirtmiş ve eklemişti:  “Çocuk Bayramı Türkiye’den gelen göçmenler tarafından bize getirildi. Eğer Brandenburg Kapısı’na gidip 23 Nisan kutlamalarını izlerseniz, insanların kökenlerine göre ayrı ayrı değil de, birlikte nasıl bir coşku yaşadıklarını görebilirsiniz” demişti.

O zaman “Berlin Eyalet Başbakanı Wowereit, 23 Nisan stantlarını gezerken, Nasreddin Hoca kitapları ile tanınan ve Alman Posta İdaresince 23 Nisan için hazırlanan özel pulları çizen Yüksel Ertan ile de görüştü. Wowereit, Ertan’dan Nasreddin Hoca hakkında bilgi aldı” şeklinde, geçtiğimiz günlerde sonsuzluğa uğurladığımız Yüksel Ertan ağabeyimizden de söz etmişim yazımda. Ne yüce gönüllü insanlar, ne büyük özveri ve çabalar, ne tarihe geçen insanlar o günleri unutmadı. Unutulmamalı da!

Korona önlemleri nedeniyle geçtiğimiz yıl bir avuç gazeteci dost kutlamaların yapıldığı alandaydık. Bu yıl aynı tedbirler daha da katı uygulanıyor. Onu da yapamadık. İnternet ortamının dışında Berlin’de gerçekleştirilen tek etkinlik Başkonsolos Olgun Yücekök’ün makam koltuğunu sembolik olarak çocuklara devretmesi oldu. Dileriz ki şu Korona illetinden bir an önce kurtulalım ve 23 Nisan Çocuk Bayramını dünya çocuklarıyla birlikte yeniden yaşayalım.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun!

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*