Münir Bağrıaçık / DieGazete.de / Antalya
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) desteğiyle Türkiye Foto Muhabirleri Derneği (TFMD) işbirliğinde gerçekleştirilen “Fotoğraf Buluşması”na tecrübeli foto muhabirleri Pelin Tatlı, Murad Sezer ve Münir Bağrıaçık konuk oldu. İlk kez böyle bir buluşmaya tanık olan öğrencilerin ilgisi ise görülmeye değerdi. Hem mesleki, hem de hayat tecrübeleri ile üç başarılı ismin paylaşımları öğrencilerin gelecek planlamaları için örnek başarı öyküleri olarak ilgi gördü.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı YTB’nin bursu ile eğitim gören çeşitli ülkelerden öğrenciler, Tatlı, Sezer ve Bağrıaçık ile Antalya Ticaret ve Sanayi Odası ATSO’nun Kaleiçi Evi’nde bir araya geldi. Aynı zamanda Türkiye Foto Muhabirleri Derneği’nin 2020 yılı fotoğrafları yarışması için Jüri üyesi olarak bir araya gelen Pelin Tatlı ve Münir Bağrıaçık mesleki deneyimlerini anlattı.
2010 yılında kurulan, yurt dışındaki vatandaşlara, kardeş topluluklara ve Türkiye’de öğrenim gören uluslararası öğrencilere yönelik çalışmalarıyla, Türkiye’nin dünyaya uzanan gönül bağı olan YTB organizasyonunda üç farklı foto muhabir öyküsünü, öğrenciler ilgiyle dinledi. Açık havada sıcak ve Korona önlemlerine rağmen Murat Sezer’in yönettiği söyleşi sırasında ve sonrasındaki gerçekleşen birebir sohbetlerde, Komor Adaları’ndan, Afganistan’a, Afrika’nın birçok ülkesinden, Türki Cumhuriyetlerine kadar bir çok öğrencinin sorularına da cevap verildi.
Pulitzer Ödüllü Murat Sezer
Almanya’da doğup büyüyen, meslek hayatına ise Türkiye’de başlayan ve dünyanın en prestijli gazetecilik ödülünü kazanan yegane Türk olan ve halen Reuters Haber Ajansı’nın foto muhabiri olan Murad Sezer de, gazeteciliğin ve haberciliğin en zor kısmının foto muhabirliği olduğunu belirtti. Türkiye’de aralarında Tercüman ve Milliyet gibi önemli gazetelerde spor foto muhabiri olarak çalıştığını belirten Murad Sezer, anlık bir iş yaptıklarını belirterek, zamanla yarıştıklarını anlattı. Almanya’ya çalışmak için giden bir ailenin Almanya doğumlu bir çocuğu olduğunu ifade eden Murad Sezer, “Üniversite yıllarında Türkiye’ye gelmeyi seçtim. Sonrasında gazeteciliğe ve foto muhabirliğine başladım. En büyük şansım da yabancı bir ajansta çalışabilmek oldu. Bugün kızım ve eşim Yunanistan’da yaşıyor ve ben de kendimi bir yanı Almanya, diğer yanı Yunanistan’da olan Türkiye’de yaşayan dünya vatandaşı olarak görüyorum” dedi. Mesleğin zorluklarının yanı sıra keyifli yanlarını da anlatan ve genç gazeteci adaylarına tavsiyelerde bulunan Sezer, öğrencilerle tecrübe paylaşımı imkanı tanıyan YTB’ye de teşekkür etti.
Hollanda’da Fotoğraf Editörü Pelin Tatlı
Hollanda’da doğup büyüyen ve aynı ülkede foto muhabirliği mesleğine başlayan ve Hollanda Resmi Haber Ajansı ANP’nin fotoğraf editörlüğünü yapan Palin Tatlı, Hollanda’ya göç etmiş bir Türk ailenin kızı olarak Avrupa’da ikinci nesil olduğunu anlattı. Hollanda’da mesleğe başlarken ANP’de işe girip çalışmanın çok zor olduğunun kendisine anlatılmasına rağmen “Neden olmasın?” diyerek yola çıktığını belirten Tatlı, “Zorluğun üstesinden gelip 16 yıl önce fotoğraf editörü olarak görev almayı başardım. Böylece ANP’de ilk Türk fotoğraf editörü oldum” dedi. Pelin Tatlı, ön yargıların karşısındaki en büyük gücün emek ve inatla çalışmak olduğunu sözlerine ekledi.
Münir Bağrıaçık da oradaydı
Türkiye’de doğup büyüyen sonrasında ise Almanya’da uzun yıllar gazetecilik yapan Münir Bağrıaçık da fotoğrafa, Milliyet Gazetesi’nde spor foto muhabiri olarak başladığını belirtti. Fotoğrafa ise şimdiki adı İLEF olan Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Basın Yayın Yüksek Okulu’nda öğretim görevlisi Atilla Cangır’ın teşvikiyle başladığını belirten Münir Bağrıaçık, fotoğraf sanatçısı Yener Boran’dan da hem hayata, hem de vizörün arkasından bakmayı ve görmeyi öğrendiğini söyledi.
Gerek foto muhabirliğini, gerek yazarlığını, gerekse radyoculuğunu aşk ile severek yaptığını dile getiren Münir Bağrıaçık, foto muhabirliğinin kendisine kazandırdığı en önemli olgunun saniyenin binde biri bir hızla karar vermek olduğunu dile getirdi. Gazetecilik, foto muhabirliği renkli ve zor bir meslek olduğunu belirten Münir Bağrıaçık, kendisini gurbetçi değil, Avrupalı Türklerin bir ferdi olarak gördüğünü söyledi. Almanya’da mesleğini sürdürdüğü için mutlu olduğunu kaydeden Münir Bağrıaçık, “Bu sayede birçok Hollywood starının yanı sıra siyaset dünyasının zirve isimleriyle de spor camiasının en büyük şöhretleriyle de röportajlar yapma, fotoğrafları çekme ve dostluklar kurma olanağım oldu. Ve bunları mesleğim sayesinde yaşadım. Bu arada sizler kadim bir kültür ve topraklardasınız, bunu iyi değerlendirin. Sonra ülkenizde burada edindiğiniz deneyimleri değerlendirin. Sizler için ülkeniz uçsuz bucaksız topraksa, yabancı bir ülkede kendinizi saksıda ağaç gibi hissedebilirsiniz” dedi.
Fotoğraflar: Türkiye Foto Muhabirleri Derneği ve Münir Bağrıaçık
Sevgili kardeşim Münir Bağrıaçık’ın değerinin bir kez daha tescili, kutlu olsun.