Kıskançlık kurbanı

DieGazete.de

Berlin’deki Türk toplumunun sevilen ismi İlker Özkan’ın Alman eşinden doğan oğlu René toprağa verildi. Ocak ayı sonunda kız arkadaşının eski sevgilisi ve arkadaşları tarafından beyzbol sopalarıyla dövüldükten sonra, komaya giren René Özkan doktorların tüm çabasına rağmen yaşam mücadelesini kaybetti. René’nin cenazesi gözyaşlarıyla toprağa verildi. Cenaze törenine René Özkan’ın anne – babası, kardeşleri, arkadaşları, yakınları ve sevenleri katıldı.

Cenazede dinler arası diyalog

Önce Şehitlik Camii’nde İslami usulde cenaze namazı kılınan René, ardından annesinin isteğiyle Friedrichswerderscher Friedhof II mezarlığındaki şapelde ayin düzenlendi. Ayinin ardından İslam ve Hristiyan dinine ait dualar edildi. René’nin ailesi, kardeşleri, okul arkadaşları ve sevenleri tabutuna toprak ve çiçek attı. Türkler de İslami usullerle dua ederek kürekle toprak atarken, baba İlker Özkan’ı evlatları teselli etmeye çalıştı.

Olay Nasıl Oldu

Saldırıdan kısa süre sonra 18 yaşına basan René Özkan’ın babası yaşananları şöyle anlattı: “Alman eşim Simone’den doğan yedinci çocuğum olan René, iyi niyetinin kurbanı oldu. Maalesef hayatının baharında onu bizden ve hayattan aldılar. Oğlum bir süre önce eski okulundan tanıştığı bir erkek bebek annesi Tanja ile birlikte yaşamaya başladı. 23 Ocak günü bebeğin Alman babası René’yi arıyor ve kendisinden oğlunu, annesinin göstermediğini ve bu konuda yardımcı olmasını istiyor. Ardından Hermannplatz’da buluşup görüşelim diyor. Oğlum da akşam saatlerinde onlarla buluşuyor. Oğluma telefon eden kişinin yanında köpekli bir kadın varmış. Köpeği gezdirmek bahanesiyle Hasenheide Parkı’na doğru oğlumla yürüyorlar. Parkın içine girdiklerinde iki kişi daha ortaya çıkıyor ve beyzbol sopalarıyla oğlumun kafasına birçok darbe vuruyor. Oğlum kan revan içinde yere yığılıyor. Ardından da, iki kişi saldırdı deyip polisi arıyorlar. Bu arada o iki kişinin, kan revan içinde ayağa kaldırdığı oğlumun fotoğrafını çekip kız arkadaşına gönderiyorlar. O halde olay yerinden dört yüz metre oğlumu sürükleyerek bir kenara bırakıyorlar. Polisle birlikte gelen ilk yardım ekipleri ilk müdahaleyi yapıyor ve hastaneye kaldırıyor. Maalesef bir hafta komada kalan, ardından bitkisel hayata giren oğlum, sonunda yaşama tutunamadı ve hayatını kaybetti. İki hafta kadar otopsi sürdü. Bu süre içinde oğlumun kız arkadaşının çocuğunun babası gözaltına alındı. Ardından sekiz gün sonra serbest bırakıldı. Polis sadece kıskançlık değil, ırkçılık hatta gasp olabileceği düşüncesiyle çok yönlü soruşturuyordu.

Aile her şey demektir

Oğlu René’nin insan, hayvan ve doğa sevgisiyle dolu, yardımsever bir genç olduğunu belirten ve yaşananlara adeta isyan eden İlker Özkan şöyle devam etti: “Benim 6 eşimden 7 çocuğum var. Hepsi de bu topluma faydalı, yasalara saygılı, iş güç sahibi, sporla, sanatla, müzikle uğraşan çocuklar. En küçük oğlum René de ‘Aile her şey demektir’ der ve anneleri farklı da olsa abla ve ağabeyleriyle sevgi ve saygı içinde yaşıyordu. Annesinin Alman kızını çok severdi. Ben de bu toplum içinde sayılan ve sevilen, Türk sanat müziğine gönül verip içinde yaşadığım topluma faydalı olmaya çalışan biriyim. Görüyorsunuz, oğlumun cenaze törenine de Berlin’deki tüm korolardan dostlarım beni yalnız bırakmadı. Ama maalesef beni can evimden vurdular. Oğlumu da daha hayatının baharında elimden aldılar. Oğlumun katillerinin Alman adaleti tarafından gerekli cezaya çarptırılacağına inanıyorum. Bu konuda elimden geleni ben de yapacağım. Adaletin yerini bulması yüreğimdeki acıyı biraz olsun hafifletecektir.”

Dört kişiden üçü tutuklandı

Oğlunu kaybetmenin acısıyla, saldırganların bulunması için kendisinin de araştırma içinde olduğunu belirten İlker Özkan, polisin kendisini arayarak, oğlunun cenaze töreninden birkaç gün önce dört kişiden üçünün tutuklandığı bilgisini verdiğini dile getirdi. İlker Özkan sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz, Korona tedbirleri doğrultusunda cenaze hazırlıkları yaparken polis beni aradı ve dört kişiyi tutukladıklarını bildirdi. Maalesef bir tanesi oğlumun beraber yaşadığı kız arkadaşının bebeğinin babası çıktı. Diğerleri ise yanındaki kadın ve iki Rus asıllı Alman. Kadının da bebeği olduğu için onu polis kontrolünde serbest bırakmışlar. Olayı bu iki kişi planlamış. Diğer iki kişi de oğlumun hayatına kıyan kişilermiş. Şu an bu üç erkek hapiste ve mahkemeye çıkarılmayı bekliyor. İnşallah adalet yerini bulacak ve yüreğime biraz olsun su serpilecek.”