ATGB SORDU – MEVLANA CAMİİ DERNEĞİ YANITLADI: “YOLSUZLUK YAPMADIK”

DieGazete.de – Fotoğraflar: Hüseyin İşlek / ATGB ve AYPA

IGMG – İslam Toplumu Milli Görüş Teşkilatı’na bağlı Mevlana Camii Derneği’ne yapılan polis baskının yankıları sürüyor. Berlin Eyalet Başsavcılığı’nın Korona yardımlarının dağıtılması sırasında yolsuzluk yapıldığı ve haksız yere destek aldıkları iddiasıyla soruşturma açmış ve mahkeme kararıyla da 150 polis sabah namazı sırasında baskın düzenlemişti. Eyalet Başsavcılığı yayınladığı açıklamada, İslam Federasyonu üyesi Mevlana Camii’ni yolsuzluk yapmakla suçlamıştı. Savcılık ayrıca salgında zarar gören küçük işletmelere yapılan yardımın usulsüz ve haksız alındığı gerekçesiyle 5 işletme ve bir camide arama yapıldığını açıklamıştı.

Baskının hemen ardından Türkiye’nin Almanya Büyükelçisi Ali Kemal Aydın Mevlana Camii’ni ziyaret etmiş ve baskın hakkında bilgi almıştı. Ziyarete sadece az sayıda medya mensupları davet edilmişti. ATGB – Avrupa Türk Gazeteciler Birliği Berlin Temsilcisi Ali Yıldırım’ın başvurusu üzerine Mevlana Camii’nde ATGB üyelerine bir basın toplantısı düzenlendi ve dernek yetkilileri konu hakkında bilgi verdi. Mevlana Camii’ndeki toplantıda ATBG Berlin üyesi olan gazetecilerden Ali Yıldırım, Hüseyin İşlek, Sefa Doğanay, Mümtaz Ergün, Ali Sönmez, Hikmet Tekemen, Mesut Yeter, Özlem Coşkun, Rüştü Kam, Sadık Karslı, Murat Tosun ve Mustafa Temel hazır bulundu.

ATGB üyesi gazetecilerin sorularını yanıtlayan Mevlana Camii yöneticileri “Hiçbir şekilde yolsuzluk yapılmadı” açıklamasını yaptı. Bünyesinde Mevlana dahil 17 cami derneği bulunduran çatı örgütü Berlin İslam Federasyonu’nun Başkanı Murat Gül ile Mevlana Camii Yönetim Kurulu Başkanı İdris Kahraman gazetecilerin sorularına cevap verdi.

Her iki yönetici de ATGB üyesi gazetecilerin konuya ilişkin sorularını yanıtlarken, “Mevlana Camii Dernek Yönetimi olarak Berlin Eyalet Hükümeti’nden 5 bin Avro, Federal Hükümet’ten ise 9 bin Avro olmak üzere IBB bankası’ndan toplam 14.000 Avro yardım talebinde bulunduk ve bu yardımı aldık. Biz tüm bu başvuruları yaparken hiçbir usulsüzlük yapmadık. Bize yapılan tüm ithamların gerçekle alakası yoktur. Yasal hakkımızı kullandık. Suçsuzuz. Alman basını aracılığı ile yapılan haberlerde bizi suçlu göstermeye çalıştıkları için de mağdur olan biziz. Olay yargıya intikal etmiştir ve bu durumda bazı sorularınızı yanıtlamamız doğru olmaz. Konu hakkında daha detaylı bilgileri ilerleyen günlerde vereceğiz” dedi.

Federasyon Başkanı Murat Gül, devletin Koronavirüs salgını döneminde alınan önlemler nedeniyle zor durumda olan tüm sivil toplum kuruluşlarına tanıdığı hak çerçevesinde başvuru yapıldığını belirterek “Bize yapılan suçlamayı kabul etmemiz mümkün değil. Hukuki süreç devam ediyor. Avukatlarımız aracılığıyla hakkımızda hazırlanan dosya içeriğini öğrenmeye çalışıyoruz. Alman polisinin baskınla neyi hedeflediğini bilmek hakkımız. Yasaların öngördüğü başvuruyu yaptık ve yardım aldık” dedi. Murat Gül, 150 polis ile sabah namazında yapılan baskınının kendilerini derinden incittiğini kaydederek, “Acaba, benzer yaklaşımı, sinagog, kilise ve diğer dini mekanlara sergiledikleri görüldü mü?” sorusunu yöneltti. Her türlü incelemeye açık olduklarını, vurgulayan Federasyon Başkanı Gül, hukuk devleti olan Almanya’da mutlaka gerçeğin ortaya çıkarılacağını inancının altını da çizdi.

Kahraman: “Camiler Kutsalımızdır”

Toplantıda ATGB üyesi Berlinli Türk medya mensuplarının sorularına yanıt veren Mevlana Camii Başkanı İdris Kahraman, “Camiler Müslüman toplumunun kutsalıdır. Kurulduğumuz ilk günden beri yerel yönetimlerle, şeffaflık ilkesi ile işbirliğinde olduk. Ancak 150 polis memuru ile sabah namazına müteakip yapılan baskında, cemaatin namaz kıldığı alana postallarla girilmesine tepki gösterdik. Hukuk devletinde, hoşgörü, saygı, birlikte yaşamın olmazsa olmazıdır. Müslümanlar nasıl ki, diğer din mensuplarının kutsal yapılarına saygı gösteriyorsa, kendi mabetlerine de saygı gösterilmesini bekler” dedi.

Başsavcılığın kendilerine yönelik yolsuzluk iddiasına da değinen Kahraman, şöyle devam etti: “Mevlana Camii hesabına başvuruya müteakip yalnızca 14 bin Avro havale geldi. Bizim diğer banka hesaplarımıza herhangi bir havale yapılmadı. Aramalar sırasında tüm elektronik cihazlara ve evraklara el koydular. Bu arada, camimizin devam eden inşaatında kullanılmak üzere kasamızda bulunan nakit 7 bin Avro’ya el konuldu.” Yardım başvurusunun, görevlendirilen örgütün İletişim Başkanı Abdul Kadir Aktürk aracılığıyla, Cami dışından bir internet şebekesi üzerinden yapıldığını da anlatan Başkan Kahraman, aynı sistem ve ağ üzerinden başka yardım başvurusu yapılıp yapılmadığını bilmelerinin mümkün olmadığını da söyledi.

Bir gazetecinin “Şüpheliden delile mi, yoksa delilden şüpheliye mi? ulaşılmak isteniyor” sorusuna başkan Kahraman, şu cevabı verdi: “Alman makamlarının niyetlerini bilmemiz mümkün değil. Savunmamızı sonuna kadar yapacağız ve tüm hukuki haklarımızın takipçisi olacağız. Gerçekler ayan beyan ortaya çıkacak. Biz buradayız.”

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*