Münir Bağrıaçık / DieGazete.de
Berlin’de yaklaşık dokuz yıldır faaliyetlerini sürdüren ve başkanlığını BWK Meslek Eğitim Kurumu Genel Müdürü Nihat Sorgeç’in yaptığı Göçmen Ekonomisi Derneği, Christian Wulff’a fahri üyelik verdi. Berlin Kreuzberg ilçesindeki BWK Meslek Eğitim Kurumu salonlarında yapılan “Quo Vadis Almanya? Toplumumuz için Göç ve Entegrasyon Fırsatları ve Zorlukları” konulu toplantıya Almanya’nın Ankara eski büyükelçisi Dr. Wolf-Ruthart Born, Berlin Eyalet eski Sağlık Senatörü Dilek Kalaycı, Almanya’da ilk göçmen kökenli Müslüman Bakan olan Aygül Özkan da katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Göçmen Ekonomisi Derneği Başkanı Nihat Sorgeç; “Entegrasyon ne kesin bir başarı, ne de tek yönlü bir yol, ancak ülkemiz için çok büyük fırsatlar sunuyor. Bu yüzden desteği için Christian Wulff’a çok minnettarım. Almanya’daki entegrasyona katkısı kesintisizdir. Aygül Özkan’ın Almanya’da bakanlık yapan ilk Müslüman kadın olması sayın Wulff’un sayesinde gerçekleşti. Federal Cumhurbaşkanı’nı ağırlamaktan memnuniyet duyuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı Christian Wulff’un Göçmen Ekonomisi Derneği’nin onursal üyeliğini kabul etmesi de biz göçmen işletmecileri gururlandırdı” dedi.
Cumhurbaşkanlığı yaptığı dönemde Almanya’daki Türklerin ve Müslümanların sevgisini kazanan Wulff, toplantıda yaptığı konuşmada, göçmen kökenlilerin Almanya’ya ait olduklarının ve bu ülkede istendiklerinin ifade edilmesinin çok yararlı olduğunu dile getirdi. Christian Wulff, yaklaşık 20 aylık Cumhurbaşkanlığı görev süresi içinde Almanya’da yaşayan göçmen kökenlilere cesaret verdiğine inandığını belirterek, “Onlar da bunu çok duygusal bir yaklaşımla sıcak ve samimi karşıladıklarını bana her zaman gösterdi” dedi.
GÖÇMENLER ÇOK ÖNEMLİ ROL ÜSTLENDİ
Almanya’nın eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff kendisine verilen fahri onursal üyelik için teşekkür ederek, göçmen ekonomisi, göçmenlerin sosyal durumu hakkında şunları söyledi; “Toplumumuzun birçok önemli alanda göçmen geçmişine sahip insanlar, çok yoğun bir şekilde dahil oldukları için çok başarılı. Ekonomimiz bu göçe bağlı. Bu, yeni kurulan şirketler, konaklama veya otel endüstrisi, sanatçılardan eğitimcilere, araştırma, bilim veya medya alanlarında başarılı bir süreç yaşanıyor. Bu arada birinci kuşak göçmenler özellikle de kadınlar bu günlere gelmemizde ve kalkınmamızda çok önemli roller üstlendi. Onların bir şekilde vatandaşlık gibi onurlandırılması gerekiyor. Bu arada VMW ödülü benim için bir onur. Aynı zamanda toplumumuzda iyi bir işbirliği için çalışmaya devam etmem için de bir teşvik olarak görüyorum.”
GÖÇMENLERE CESARET AŞILAMAK İSTEDİM
”Yaptığım kısa görev süresi içinde Almanya’da yaşayan çok sayıda göçmen kökenli insana cesaret verdiğime inanıyorum. Onlar da bunu çok duygusal karşıladığını bana gösterdiler” diyen Almanya eski Cumhurbaşkanı konuşmasını şöyle sürdürdü, “İnsanın kendisi için istediğini karşısındaki için de uygulamaya koyması gerekir. Bu aslında çok kolay. Ancak anlaşılan, olağan değil. Beni annem babam hep siyasete yönlendirdi. O nedenle bu toplumun bir parçası olan göçmenler siyasetin içinde daha çok yer almalı.” Wulff, yaklaşık 20 aylık görev süresi içinde, Almanya’da yaşayan herkese önemli mesajlar vermiş olmaktan dolayı mutlu olduğunu ifade etti.
Göçmen Ekonomisi Derneği tarafından kendisine verilen onursal üyeliği kabul eden Wulff, bu üyeliğin insanların bir arada yaşamasının ne kadar keyifli olduğunun gösterilmesi açısından önemli olduğunu dile getirdi. Wulf, her bireye saygı duyulması ve değer verilmesi konulardaki talepler için çaba sarf etmenin sürdürülmesi yönünde sorumluluk yüklediğini de sözlerine ekledi.
ALMANYA’DA KADIN CUMHURBAŞKANI OLMALI
Eski Cumhurbaşkanı Wulff, yeniden siyasete dönüp dönmeyeceği yönündeki soruya karşılık, “Siyasete dönmeyeceğim. Ben eski cumhurbaşkanı olma işlevini yerine getirmek istiyorum. Ben fahri görevleri yapamaya devam edeceğim. Konuşmalar da yapacağım, fikirlerimi dile getireceğim. Şu andaki Cumhurbaşkanı da son derece başarılı bir şekilde görevini yürütüyor. Ancak Almanya’da Cumhurbaşkanları hep erkek oldu. Artık bir kadının cumhurbaşkanı olma zamanının geldiğine inanıyorum. Almanya bir kadın cumhurbaşkanına hazır!” cevabını verdi.
CUMHURBAŞKANLIĞINA İKİ GÖÇMEN KADINI ADAY GÖSTERDİ
Bu noktada söz alan Nihat Sorgeç, Dilek Kalaycı ve Aygül Özkan’ı işaret ederek, “Burada iki tane aday var. Göçmen kökenli bir Cumhurbaşkanı Almanya’ya özellikle bu dönemde çok yakışır!” demesi salonda büyük bir memnuniyet yarattı. Nihat Sorgeç bu konuda yaptığı açıklamada “Keşke yabancı kökenli bir kadının Cumhurbaşkanı olmasını istiyorum deseydi. Buna çok ihtiyaç var. Almanya’nın en tepesinde bir kadının olması, özellikle de babası, büyük babası Almanya’ya göç etmiş bir kadının olması Almanya’ya çok yakışır. İnşallah bu gelecekte olacak. Ben inanıyorum. Bu bizim elimizde. Gençlerimize büyük görev düşüyor. Birçok dernek ve sivil toplum örgütünün aksine, biz başka türlü bakıyoruz.
Almanlara yönelik başka türlü bir lobi çalışması yapıyoruz. Cumhurbaşkanı Wulff bir yıl önce beni evine davet etti. Sıkıntılarımızı bildirdik. Kendisinin sorularını samimi bir şekilde yanıtladık. Yolda düşündüm. Bu insan bizler için önemli çalışmalar yaptı ve mesajlar verdi. ‘İslam Almanya’nın bir parçasıdır’ dediği için büyük eleştiriler aldı. Ayrıca bize önemli mesajlar verdi. Örneğin Saksonya başbakanı olduğu zaman, Müslüman bir genç kızımızı, Aygül Özkan’ı bakan yaptı. Yıllarca SPD’den beklediklerimizi CDU’lu Eyalet Başbakanı Wulff gerçekleştirdi. SPD hep ağzımıza bir parmak bal sürerdi. Bu nedenle ben Sosyal Demokratları çok eleştirdim. Kendi kendime bunları düşününce dedim ki ‘Wulff bizim derneğimizde bir konuşma yapmalı ve kendisine bir plaket vermeliyiz’ dedim. Güzel bir toplantı oldu. Önemli mesajlar verdi. Bizim fahri üyemiz oldu. Düşünün, derneğimizin bir üyesi Almanya Eski Cumhurbaşkanı!”
ALMANYA’DA REFORM ŞART
Göçün 60. yılının geride bırakıldığını, artık Almanya’nın bir vatan olduğunu, göçmenlerin toplum içinde hak ettiği değeri görmesi için Alman siyasetinin, toplumun ve kanaat önderlerinin yanı sıra göçmenlerin çok çaba sarf etmesi gerektiğini belirten Nihat Sorgeç, bu konuda şunları söyledi, “Bu noktada büyüklerimizi, özellikle de annelerimizi Cumhurbaşkanının dediği gibi onurlandırmalıyız. Ben kendi annemden biliyorum. Bir yandan çalışıp, diğer yandan çocuklarını yetiştirip bu ülkeye faydalı bir insan olması için çaba sarf eden annelerimizin yaşadığı zorlukları bizler hayal bile edemeyiz. Ben kendi annemden biliyorum. Annelerimiz ve kadınlarımız en zor işi başaranlardır. Ayrıca bazı kadınlarımız evde tutuldu. Adeta ’40 Metre Kare Almanya’ filminde olduğu gibi Almanya’nın hiçbir kültürel, sosyal faaliyetlerinden faydalanamadan yaşayan anneler oldu.
Ben bile ilk geldiğimde 6 ay DDR televizyonunu seyretmişim, bulunduğum ülkenin televizyonunu bilmeden. İşte bu büyüklerimizin sayın Wulff’un dediği gibi geç de olsa onurlandırılması gerekiyor. Artık biz göçmen kökenli insanlar bunları dile getirmeliyiz. Biz göçmenler bu toplumun yüzde 27’siyiz. Gençlerimiz büyük kentlerde yüzde 40’lardayız. Artık siyaset bakış açısının ve sosyal hayatın geleceğimiz olan bu gençlere yönelik değişmesi gerekiyor. Bunun için reform yapılması lazım.
Almanya her yönüyle göçmenlerle zenginleşti. Bizler de onlara bu zemini hazırlamalıyız. Gençlerimizin ve çocuklarımızın burayı vatan olarak kabul edebilmesi için çok çalışmamız gerekiyor. Biz gerek dernek, gerek okul olarak göçmen kökenli gençlerin bu toplum içinde yer bulması, siyasete atılması, meslek edinmesi, devlet dairelerinde iş bulması, devlet memuru ve polis olması için türlü türlü projeler üretiyoruz. Burada doğmuş, büyümüş, burada okula gitmiş gençlerimizi Almanya ile ilgili bilgilendirmemiz, insanlarımızı yönlendirmemiz lazım.”
50 YIL NE İÇİN ÇABALADIĞIMI ANLADIM
Özellikle göçmenler ve entegrasyon konusundaki politikalarıyla öne çıkan Wulff’un, Aşağı Saksonya Eyaleti Başbakanlığı yaptığı 2010 yılında, eyalet düzeyinde ilk Türk kökenli bakan olan Aygül Özkan’ın Aşağı Saksonya Eyaleti Sosyal İşler, Kadın, Aile, Sağlık ve Uyum Bakanı olmasında büyük katkısı olmuştu. İkili, uzun bir aradan sonra çok samimi görüntüler verdi. Halen VMW Derneği’nin ikinci başkanlığını da yürüten Aygül Özkan yaptığı konuşmada eski Cumhurbaşkanı Wulff’un bir kadının cumhurbaşkanı olması önerisinin çok kıymetli olduğunu belirtti ve “Göçmen, Türk, İtalyan ya da Alman kökenli olması fark etmez. Çünkü temsil görevini üstlenecek kişi Alman vatandaşı ve Almanya’ya hizmet verecek. Bir meclis başkanımız, ya da bir önceki başbakanımızın kadın olması gibi. 13. Cumhurbaşkanının bir kadın olması çok önemli. Bu konuda partilerde aktif olmamız lazım!
Almanya’ya hizmet eden ve 2. kuşak bizleri bu ülkeye yetiştiren anne babalarımızı da Cumhurbaşkanı Wulff’un da dediği gibi onurlandırmak gerekiyor. Ben eyalet bakanı olduğum zaman sokakta yaşlı bir teyze ağlayarak içten bir şekilde bana sarılıp ‘Şimdi anladım 50 yıl bu ülkede ne için çabalamışım. Bundan sonra Almanca kursuna gideceğim ve çocuklarıma veremediğimi, torunlarıma vereceğim!’ dediği zaman çok mutlu olmuştum. Gerçekten bilim, siyaset, ekonomi, sanat, spor hangi alanda olursa olsun gençlerimizi ve çocuklarımızı yönlendirmeliyiz. Bu da büyüklerimizi mutlu edecek, onurlandıracaktır!” şeklinde konuştu.
İlk yorum yapan olun