KARARI GERİ ÇEK SÖZLEŞMEYİ UYGULA

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ BİZİM

DieGazete.de

Kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ile bunlarla mücadeleye dair İstanbul sözleşmesinden Türkiye Cumhurbaşkanı kararnamesi ile geri çekildiğini duyurdu. Ülkedeki kadın hareketlerinin ve demokrat insanların tepkisini çeken karar için başta İstanbul olmak üzere birçok kentte protesto eylemleri yapıldı. Berlin’de ki protesto eyleminde “İstanbul sözleşmesi bizim”, “Kararı geri çek sözleşmeyi uygula” çağrısı yapıldı.

Berlin’in tarihi Yıkık Kilise (Gedaechtnis Kirche) önünde Berlin Türk-Alman Kadınlar Birliği (BETAK), CHP Berlin Birliği, Çorumlular Derneği, Tokatlılar Derneği, Sivaslı Canlar Derneği, Halkçı Devrimci Birliği Berlin HDB, Berlin Türk Sosyal Demokratlar Derneğine üye 2 yüz kadar üye kararı protesto etti. Eylemciler “Korkma, Yılma, Unutma”, “İstanbul Sözleşmesi kalacak, Kadın Düşmanları Gidecek”, “Kadınım KORK-ma”, “Kazanılmış Haklara Dokunma”, “Korktuğun Kadınlar, Vazgeçmeyecek”, “Susmayacağız, Gitmeyeceğiz, Vazgeçmeyeceğiz”, “Susmayacağız”, “Kadından Önce İnsanız, Dünyanın Hiçbir Olgusu, Beni Ayrıştıramaz”, “Kadınlar Omuzlar Üstünde Deyince, Tabutlar İçinde Demedik”, “Kadına Şiddete Hayır” pankartları taşıdı.

Korkmuyoruz ve başımızı da öne eğmiyoruz

Eylemde ilk konuşmayı CHP Berlin Birliği Başkanı Kenan Kolat yaptı. Kolat; “Bir gece yarısı operasyonuyla uluslararası bir anlaşmayı anayasaya aykırı bir şekilde kendi çıkardığı bir kararnameyle uluslararası bir anlaşmayı iptal etti. Bırakınız hukuksal yanını, her hangi bir tartışma ve kamuoyunda konuşulmaksızın, Meclisi bile devreye sokmaksızın, alınmış olan bu karar sadece yanlış değil, vahim bir karardır. Biz Berlin’den Türkiye’ye kadınlar ve erkekler olarak şu sesi veriyoruz. Her zaman şiddetin karşısında yer almış insanlar olarak, bu şekildeki bir davranışı kabul etmek mümkün değildir. Bu seçimleri en geç 2023 de kazanacağız ve İstanbul Sözleşmesi tekrar uygulamaya girecek. Her ne kadar, alınmış olan bu karar yok hükmünde olsa da, maalesef Türkiye’de şu anda hukuktan, hukuk devletinden, demokrasiden söz etmek mümkün değil. Ama korkmuyoruz ve başımızı da öne eğmiyoruz” şeklinde konuştu.

Bir kara gün

Berlin Türk Alman Kadınlar Birliği BETAK adına konuşan Basın Sözcüsü Canan Türkmen, “Türkiye Cumhuriyeti’ni yöneten siyasi irade, talihsiz bir karara imza atmış ve 11 Mayıs 2011’de ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’nden tek taraflı olarak çekilmiştir. Böylelikle 20 Mart 2021 tarihi; bir kara gün olarak vicdanlarımızda ve tarih sayfalarında yerini almıştır. Her gün bir kadının öldürüldüğü ülkemizde, kadınların temel hak ve özgürlüklerini yok saymak anlamına gelen bu kararı, kabul etmemiz mümkün değildir. İstanbul Sözleşmesi; hükümleri gereği, toplumun tüm kesimlerini, cinsiyet, cinsel yönelim, dil, din, ırk, azınlık ve engellilik, gibi kriterlere bağlı olmaksızın, her türlü şiddet ve ayrımcı eylemden korumayı hedeflemektedir. Devletin görevi ise, bu sözleşme kapsamında yer alan şiddet eylemlerini önlemek, kovuşturmak ve  uygulayıcılarını cezalandırmaktır. Beklentiler bu yönde iken, Anayasa’ya aykırı bir şekilde sözleşmeden Kanun Hükmünde Kararname ile çıkmanın hiç bir hukuksal dayanağı yoktur. Bizler bu kararın geri çekilerek, hatadan geri dönülmesini talep ediyoruz” dedi.

Tarih yargılayacaktır

Türkiye’ye 3 bin kilometre uzakta da olunsa da dayanışma içinde olunmasının önemine değinen HDB Başkanı Ahmet İyidirli de şöyle konuştu; “ Türkiye’de demokrasinin ağır darbe yediği bir olayda, Avrupa’nın ortasında, Berlin’de kısa sürede tepki göstererek düşüncelerimizi söylemek büyük önem taşıyor. Alınan karar iki açıdan vahim. Birincisi Türkiye demokrasisi açısından, parlamentonun aldığı bir kararı, ülkenin başına geçmiş olan kişinin, iki dudaklarının arasına sıkıştırmak, demokrasi anlayışı bakımından kabul edilebilir bir durum değildir. 21. Yüzyılın başında, insanlar arasındaki farklılıkları artık yok saymayı hedeflediğimiz bir dönemde, kadın erkek, cinsiyet ve hak eşitliğini toplumsal yaşamın her alanında hayata geçirmeyi hedeflediğimiz bir ortamda, böylesi bir olayın yaşanması Türkiye demokrasisi ve Türkiye demokratları açısından çok üzücü oldu. Sadece kadınlarla değil Türkiye’de demokrasi mücadelesi veren tüm insanlarla buradan dayanışma içindeyiz. Bu kararı alanları, kararı destekleyenleri, karara alt yapı hazırlayanları en sert şekilde eleştiriyoruz. Bunları tarih mahkum edecektir. İnsanlara, kadınlara, farklı cinsiyetlere karşı böyle acımasız davranış içinde olan, onları dışlayan, aşağılayan, insanları tarih yargılayacaktır ve en acı bir şekilde alınlarının ortasına bu damgayı vuracaktır.”

Önce kadın hakları sonra demokrasi düşer

Eyleme SPD Federal Milletvekili Cansel Kızıltepe’de destek verdi. Cansel Kızıltepe Dünya Emekçi Kadınlar Gününden birkaç gün sonra böylesi bir kararın utanç verici olduğunu belirtti ve şöyle devam etti; “Dün TR adına karanlık bir güne uyandık. İstanbul sözleşmesinin feshi, kadın haklarını yerin dibine batırmak demektir. Kadının değeri yoktur demektir. Cumhurbaşkanı yıllardır süren mücadelemizi bir kalemde sildi demektir. Bu bir utançtır. Şiddetle bunu kınıyoruz ve karşısındayız. Buna izin verirsek önce kadın hakları sonra demokrasi düşer. Kadınlarımızın karanlığa itilmesine izin vermeyeceğiz. Kadınlarımız kazanacaktır. Hep beraber mücadelemizi devam ettireceğiz.”

Alman siyasilerin açıklamaları

Berlin sağlık Senatörü Dilek Kalaycı Türkiye’deki kadınlarla dayanışma içinde olduğunu belirterek, “Kadın hakları insan haklarıdır ve evrenseldir” dedi. Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Cumhurbaşkanı kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesiyle ilgili “Geri adımdır ve Avrupa’ya yanlış bir mesajdır” açıklamasında bulundu. Almanya Aile Bakanı Franziska Giffey de Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma kararının kendisini “sarstığını” söyledi.

 

 

 

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*